Gözlerin
Gözlerinin rengi,
Dar ağacı canım
Bakışların idama gebe
Saçların
Saçlarının rengi,
Prangalar eskitir canım
Bir çocuk sabrının zıttı,
Saçının her teli
Birer birer yağlı urgan boynuma
Pas rengi gibi ölüm
İşleyemedim sana
Gülüm
Oluru var bu işin
Gördüm bizi
El ele , göz göze
Şahidim kendime,
Alaşafağın da aşkın
Ölümsüzlük bulmuş bizi
Bağırıyoruz birlikte
Özgürlük bulmuş bizi
Lal olmuşuz
Eşşekler anırdıkça duyulan ilgi kuytuya
Kabartılır kulaklar ıssıza
Karanlıkta yapılan işkencelere atılan okey
Bir çocuk ağlar
Koşarak kaçar yetişkin cezaevinden
Namusu gerisinde
Koşar alnı dağlara dönük
İyisimi canım
Biz çocuk yapmayalım
Gönül istemezmiydi insanı
Olabildiğince hür,
Varolsun insan
Bizim aşkımızla canım,
Sevdamız şimdi ormana gebe
Ruhu elinde bebenin
Kalbi elinde bebenin
Şimdi kusursuz olmalı insan
Şimdi özgürlük değerini bilenin
Su gibisin canım
Hayat verdin bana
Dökmedim seni olur olmaz
İçtim seni
Vardım sana
Şimdi aşk biziz canım
Şimdi aşk su gibi
Başımız dik yürüyoruz
Hazırız kahpe yangınlara en ala kafa tutmaya
Söndüreceğiz kahpe kıvılcımları
Akacağız özgürlüğün damarlarında
Aşk olsun diyeceğiz yangınlara
Aşk olacak her yer
Gülüm
Alaşafağında yurdumun
Pardon , zapt edildi yurd
Talan oldu memleket
Doğusundan batısına ayrı bir bela
Kuzeyinden güneyine başka bir afyon
İsyanın rengi kızıl değil bu sefer
Pek bi mütebessim
Pek bi barışçıl
O yüzden artık nazikçe öldürüyorlar
Alaşafağında yurdun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder